<em>Beyni</em><em>mize kan götüren ve beynimizin</em><em> besle</em><em>nmesini sağlayan </em><em>damarlar</em><em>ımıza pıhtı atması </em><em> ya da kanaması</em><em> sonucu</em><em> inme </em><em>oluşur</em><em>. </em><em>Vücudumuzun sağ ya da sol yanımızı tek taraflı etkiler</em><em>. </em><em>Nadir de olsa çift taraflı etkilenim gözlenir. Başlıca sebepleri yüksek tansiyon ,sigara kullanımı ve sedanter (hareketsiz) yaşam</em><em>.</em> <em>İnme yaşlı hastalığı değildir her yaşta gözlenebilir. DÜNYADAKİ ÖLÜMLERİN İKİNCİ EN SIK ÖLÜM SEBEBİDİR. İnme geçirdikten sonra felç kalan kişilerde başlıca hastalık seyri şu şekildedir:</em><em> </em>
<ul>
<li><em>Yoğun bakım ve sonraki günlerde flakstır. Yani bir tarafında hiç hareket yoktur.</em></li>
<li><em>Konuşmada güçlük. Sağ taraf felçlerde tamamen konuşma kaybolabilir.</em><em> </em></li>
<li><em>Hasta oturamaz, yemek yiyemez.</em><em> </em></li>
<li><em>Vücut stabil hale geçtikten sonra kas tonusu gelmeye başlar.</em></li>
<li>Unutulmamalı vücut stabil olduktan sonra fizik tedavi hemen başlanmalıdır.</li>
<li>Pasif vücut hareketleriyle başlanmalı. Böylelikle oluşabilecek eklem kontraktürlerinin önüne geçilecektir. Eklemlere duyu girdisi sağlanarak hastanın kendi vücudunu hissetmesine yardımcı olacaktır.</li>
<li>Ucu künt tarak tarzı veya tüğ gibi uyarıcı maddelerle sürekli hasta tarafa sürülmeli. Bu sayede hissetme duyusu açığa çıkacaktır.</li>
<li>Gün geçtikte kas kontrolü kendine gelmeye başlayacak. Fakat bu hastanın yaşı, beyninin etkilenim derecesi vb. sebeplere bağlı olarak farklılık göstermektedir.</li>
<li>Spastiste oluşacaktır. Spastiste; felçli hastalarda istem dışı sürekli kasılma halidir. Nörolojik bir olaydır. İstemediğimiz bir durumdur. Hastayı sürekli rahatsız eder. Azaltılması için ilaç ile beraber uygulanacak fizyoterapi yöntemleri etkilidir.</li>
<li>Genel olarak hastalarda en son el hareketleri gelir.</li>
<li>Yutma sıkıntısı çeken hastalarımız yemek yerken özellikle su içerken sıkıntı yaşarlar. Sürekli ağzının kenarından akar veya nefes borusuna kaçar.</li>
</ul>
SIKÇA SORULAN SORULAR
YUKARIDA SAYDIĞIMIZ FELÇLİ HASTALARIMIZDA GÖZLENEN GENEL DURUMLAR. PEKİ NE YAPMALIYIZ ?
<em>Hastanın değerleri sabit olduktan sonra hemen fizik tedaviye başlanmalı. Hastanın kendi kişisel iş ve ihtiyaçlarını görebilmesi için fizik tedavi şarttır. Maalesef bazı hastalarımızda fizik tedaviye geç başladığından veya eksik yapılmasından dolayı geri dönüşümü olmayan kontraktür oluşuyor.</em>
<em>Rehabilitasyon uzun süren doktor fizyoterapist hasta ve hasta yakınlarının iş birliğiyle ancak sağlanabilir. Bu ekibten en önemlisi hastanın kendisidir. Hasta öncelikle iyi olacağına inanacak ve bu doğrultuda azmini kaybetmeyecek. Çünkü fizik tedavi kimi hastaya göre aylar kimi hastaya göre yıllar sürecek bir tedavi. </em>
<strong><em> ÖNEMLİ HUSUS: </em></strong><em>FELÇLİ HASTALAR EN ÇOK VERİMİ İLK 6 AY DA ALMAKTADIR. İLK 6 AY FİZİK TEDAVİ ALMASINA ÇOK DİKKAT EDİLMELİDİR.</em>
<strong><em>AYRICA; </em></strong><em>FİZİK TEDAVİ SÜRECİNİ TAKİP EDECEK DOKTOR FİZYOTERAPİST ÇOK ÖNEMLİDİR. EKİBİNİZ NE KADAR İYİ OLURSA HASTA O DERECE GÜNLÜK AKTİVİTELERİNİ O KADAR BAĞIMSIZ YAPAR.</em>
<strong>Evde Fizyoterapi hizmeti,</strong> hastalarımızın günlük yaşam aktivitelerini en hızlı ve kaliteli bir şekilde yapmaya hazırlayan bir hizmetimizdir.
Fizik tedavi isteyen hastalarımızı evinde ziyaret ederek hastamızın durumuna göre neye ihtiyaç duyuyorsa o ekipmanlarla hastamızın evine gidip tedavimizi yapıyoruz. Fizyoterapist ekibimiz hastayı değerlendirdikten sonra hastaya özel tedavi programını hazırlıyor ve uyguluyoruz.
Seans ücretleri hakkında detaylı bilgi almak için mutlaka bizimle <a href=”https://avrupafizyoterapi.com/pages/iletisim/”>iletişime</a> geçin.
<ul>
<li>Nörolojik rehabilitasyon</li>
<li>Hemipleji (Felç)</li>
<li>Fasiyal paralizi (Yüz felci)</li>
<li>Omurilik yaralanmaları</li>
<li>Kafa travması</li>
<li>Parkinson, Alzheimer, ALS, Poliomyelit</li>
<li>Ortopedik problemler ve rehabilitasyon</li>
<li>Diz ve Kalça protezi rehabilitasyonu</li>
<li>Kırık sonrası rehabilitasyon</li>
<li>Eklem kireçlenmeleri</li>
<li>2Ampute rehabilitasyonu</li>
<li>El ve ayak rehabilitasyonu (tendon, sinir, damar kesileri)</li>
<li>Menisküs, Bağ yırtılmaları</li>
<li>Omuz ve çevre eklemlerin hastalıkları</li>
<li>Geriatik rehabilitasyon</li>
<li>Ameliyat sonrası gelişen fonksiyon kaybı ve ağrılar</li>
<li>Spor sakatlanması sonucu oluşan deformite ve ağrılar</li>
<li>Boyun sırt ağrı ve kulunçlar(Kuru iğneleme, tetik nokta terapisi.)</li>
<li>Dolaşım bozukluklarında lenf ödem tedavisi</li>
</ul>
Fizyoterapistler tarafından yoğun bakım hastalarına, göğüs cerrahisi sonrası hastalarına, solunum hastalıklarında biriken sekresyonların atılmasının gerektiği durumlarda verilen hizmettir.
Solunum egzersizleri, postural drenaj teknikleri ve insentif spirometre ile bu amaca yönelik çalışmalar gerçekleştirilir.
<strong>Medikal masaj</strong>
Ağrıların giderilmesine yol açar, iç organları rahatlatır, dolaşımın düzenlenmesini sağlar.
Son yıllarda önemi giderek anlaşılmakla da beraber doktor reçetelerine de girmeye başladı .Pek çok rahatsızlığın ortaya çıkmasını sağlayarak koruyucu tedavi sınıfına ve pek çok rahatsızlığı gidererek tedavi edici sınıfına girmektedir.
Başlıca etkileri:
<ul>
<li>Dolaşımı Düzenler</li>
<li>İç Organlara Etki Eder</li>
<li>Kas Yapısı Toparlanır</li>
<li>Cildi Yumuşatır</li>
</ul>
<strong>Cilt Üzerindeki Etkisi:</strong>
Ter bezlerinde üretimini artırarak üre atılımını artırır.
Vücutta sebum salgısını artırır böylece deri yumuşar ve enfeksiyona karşı direnç artar.
Derideki dolaşımı hızlandırarak hücre yenilenmesini hızlandırır ve daha parlak ve canlı deri görünümü kazandırır.
<strong>İç Organlara Etkisi</strong>
Akciğer mukusunun çözülmesini sağlar
Parasempatik sinir sistemini etki eder ve sindirimi kolaylaştırır.
Kalın bağırsaktaki kasılma hareketlerini artırarak kabızlık ve gaz oluşumunu azaltır.
Devlet hastanesi ve özel hastanelerde gördüğünüz fizik tedaviyle evde aldığınız fizik tedavi arasındaki en büyük ve yanında birkaç olumsuz sonucuda ortadan kaldıran fark zamandır. Şöyle ki hastanelerde aldığınız fizik tedavi 45 dk ile sınırlıdır. Fizyoterapist 45 dk da hastaya uygun gördüğü egzersizleri sıkıştırıp yaptırmaya çalışıyor. Hasta çabuk yoruluyor ve iyi bir katılım sağlayamıyor. İyi bir katılım sağlayamadığı zaman morali bozuluyor ve uzun vadede gelişimi için zaten yapamıyorum iyileşemeyeceğim düşüncesine kapılıyor. Hem kendisini hemde ailesini yoruyor. Daha bir sürü sebep sayabiliriz. <strong>Evde seans aldığınız zaman evde fizyoterapist sadece sizinle ilgilenir ve bütün dikkatini size odaklar. </strong>Siz aklınıza takılan bütün konuları rahatlıkla sorup anında öğrenebilirsiniz. Bu sayede daha etkili bir seans alırsınız. Devamında biraz önce saydığımız olumsuz sebeplerin olumlu yönleri meydana çıkar.
<strong>DİĞER FARKLAR</strong>
<ul>
<li>Manuel(el) tedavi gereken durumlarda fizyoterapist daha fazla ve daha etkili uygulayacaktır.</li>
<li>Hasta evden hastaneye giderken zamandan tasarruf edecektir.</li>
<li>Hasta evden hastaneye giderken yorulacağı için seansın verimini düşürecektir.</li>
<li>Maddi yönden evde seans almak hastanede almaktan ekstra giderleri saydığımız zaman fazla bir fark bulunmamaktadır.</li>
</ul>
Bu hususta fizyoterapist hasta değerlendirmesi yapar, uygun olan fizik tedavi seans sayısını söyler ve hastaya göre değişkenlik göstermektedir. Ama şöyle bir gerçek var uygun görülen fizik tedavi seans sayısını maddi olarak karşılayamayan ailelerde olacaktır. Bu durumda bizim en çok tercih ettiğimiz yöntem hasta yakınlarını fizik tedavi yönünde eğitmek. Her seansta yapılabilecek tehlikeli olmayan fizik tedavi hareketlerini öğretiyoruz. Günlük ve haftalık fizik tedavi seans hedefleri koyup fizik tedavi programı oluşturuyoruz. Iyileşme süresi hastalığa bağlı olarak değişmekle beraber hastanın ve hasta yakınlarının fizik tedaviye gösterdikleri özene bağlı olarak uzamaktadır veya kısalmaktadır. Böyle durumlarda fizik tedaviye devam ederken ufak hedefler koyup ona ulaşmayı hedeflemek hasta için uzun vadede devamlılık getirir ve fizik tedaviden sıkılmaz. Örnek verecek olursak felçli bir hasta yürüyemiyorsa ilk hedef ayakta desdeksiz durmak olacaktır. Desdeksiz durmayı yaptığı zaman desdekli adım atma ve devamında desdeksiz adım atma. Böylelikle hasta ulaştığı her küçük hedefte yeni bir hedef koyacak ve yeni bir başlangıç yapacak. Her yani başlangıç onu heyecanlandıracak ve her ulaştığı hedef onu ateşleyecektir.
Hasta iyileşmesi hastaya ve hastalık şiddetine göre değişmektedir. Yaşı, cinsiyeti, daha önce geçirdiği rahatsızlıklar vb; Bununla beraber hasta ve hasta yakınlarının motivasyonu çok önemlidir. Her hastaya göre faklılık gösterir. Bunu fizyoterapistiniz veya doktorunuzla konuşabilirseniz öğrenebilirsiniz.
<strong>Seans ücreti ne kadardır?</strong>
İlden ile ve uygulanan yöntemlere göre değişmektedir.
Omurgamız kafa tasının hemen altından başlayarak kuyruk sokumuna kadar devam eden üst üste dizilmiş kemiklerden oluşmaktadır. Bu kemikler arasında omurgamıza esneklik özelliği kazandıran ve omurlar arası amortisör görevinde bulunan diskler vardır. Bu disklerle omurga arasından sinir kökleri çıkar. Bu diskler güçlü bağların bir araya gelmesiyle oluşur. Fakat beslenme alışkanlıklarımız günlük hayattaki yaşantı şeklimiz veya yaptığımız işimiz disklere binen yükümüzü arttırabilir. Diskler fazla binen yükü taşıyamaz disk arasındaki sıvı dışarı çıkmaya başlar fıtık oluşur ve sinir köküne baskı yapar. Böylelikle fıtığınız olduğunu anlarsınız. Uyuşmalar, karıncalanmalar, kas güçsüzlükleri devamında gelir. Fıtığınıza zamanında müdahale edilmezse kalıcı felçlere kadar yol açmaktadır.
Fıtık riske atılacak bir hastalık değildir. Zamanında tedbir alınırsa çok çabuk kurtulabilirsiniz. Çünkü fıtık çıkan bölge zamanla kendini yeniler ve tamamlar. Ama uygun tedavi ve egzersiz yöntemleri uygulanmazsa iyileşmesi uzar ve daha kötüye gidebilir<strong>. DOĞRU ZAMANLAMA VE YÖNTEMLERDE TEDAVİSİ ÇOK BASİT AKSİ DURUMDA KALICI FELÇLERE KADAR GİDEN SIKINTILARA SEBEP OLMAKTADIR.</strong>
<strong>Ameliyat Olmak Şart mı?</strong>
Eğer fıtığınız patlamamış ise ve ayak ucu, topukta yürüyorsanız, idrar kaçırma yoksa, sürekli gece gündüz devam eden ağrılarınız yoksa ameliyat olmanız önerilmez. Bu saydığımız durumlarınız yoksa fizik tedavi almanızı öneririz.
MANUEL TERAPİ DENEDİNİZ Mİ? Manuel terapi fıtık için en etkili yöntemdir.
Peki manuel terapi nedir?
Manuel terapide fizyoterapistiniz sizin raporlarınıza bakar ve sonra sizi manuel bir değerlendirmeye sokar. Manuel değerlendirme sonucunda sizin RAPORUNUZDA OLAMAYAN ekstra durumlar çıkabilir. Sonuçta sizi manuplasyon, kuru iğneleme, bantlama, kupa terapi, graston vb, uygulamalardan siz uygun olan tedavi protokolünü oluşturur. Sizi ortalama 45 dk boyunca manuel olarak tedavi eder. Bu yöntem çok başarılı ve hastalar tarafında istenilen yöntemlerdir.
Manuel Terapi Kullanılan Hastalıklar:
<ul>
<li>Omuz problemler; Donuk omuz, impengement sendromu, omuz kas yırtıkları..</li>
<li>Lateral, medial epikondilit.</li>
<li>Diz problemleri; menisküs, bağ zedelenmeleri, diz cerrahisisonrası..</li>
<li>Spor yaralanmaları</li>
<li>Kırık sonrası</li>
<li>Tendon cerrahi sonrası</li>
<li>Vücud dolaşım sistemlerini artırmak için.</li>
</ul>
Solunum terapisi egzersizleri, postural drenaj teknikleri ve insentif spirometre ile bu amaca yönelik çalışmalar gerçekleştirilir.
<strong>Medikal masaj</strong>
Ağrıların giderilmesine yol açar, iç organları rahatlatır, dolaşımın düzenlenmesini sağlar.
Son yıllarda önemi giderek anlaşılmakla da beraber doktor reçetelerine de girmeye başladı .Pek çok rahatsızlığın ortaya çıkmasını sağlayarak koruyucu tedavi sınıfına ve pek çok rahatsızlığı gidererek tedavi edici sınıfına girmektedir.
Başlıca etkileri:
<ul>
<li>Dolaşımı Düzenler</li>
<li>İç Organlara Etki Eder</li>
<li>Kas Yapısı Toparlanır</li>
<li>Cildi Yumuşatır</li>
</ul>
<strong>Cilt Üzerindeki Etkisi:</strong>
Ter bezlerinde üretimini artırarak üre atılımını artırır.
Vücutta sebum salgısını artırır böylece deri yumuşar ve enfeksiyona karşı direnç artar.
Derideki dolaşımı hızlandırarak hücre yenilenmesini hızlandırır ve daha parlak ve canlı deri görünümü kazandırır.
<strong>İç Organlara Etkisi</strong>
Akciğer mukusunun çözülmesini sağlar
Parasempatik sinir sistemini etki eder ve sindirimi kolaylaştırır.
Kalın bağırsaktaki kasılma hareketlerini artırarak kabızlık ve gaz oluşumunu azaltır.
Skolyoz vucudumuzdaki omurgaların doğuştan veya sonradan ortaya çıkan şekil bozukluğudur. Skolyoz tedavisi çoğunlukla egzersizle düzeltilir. Fakat burda skolyozun derecesi çok önemlidir.
25 dereceye kadar egzersiz önerilmektedir. Burda şunun bilinmesi gerekmektedir derece arttıkça sağlıklı omurga düzeyine yaklaşması azalmaktadır. Skolyoz egzersizleri internetten bakılarak yapılması en büyük hatadır. Çünkü skolyoz 3 boyutlu şekil bozukluğu olduğu için kişiye özel olarak hazırlanmalıdır. Skolyoz egzersizleri kesinlikle bir fizyoterapistle belirlenmelidir.
25 derecen sonra korse kullanımıyla beraber egzersiz yapılabilir veya gerektiği durumlarda ameliyatla tedavi olunmaktadır.